CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel’in doğum gününde Milli Eğitim Bakanlığı önünde oturma eyleminde sabahladı.
Geceyi bir grup CHP’li milletvekiliyle birlikte bakanlık önündeki kaldırımda 3 derece Ankara soğuğunda oturma eylemi ile geçiren milletvekili “Bu arkamızdaki bina Cumhuriyet kazanımlarına, ülkemizin yarınlarına karşı AKP’nin operasyon merkezidir.” dedi.
Adıgüzel’in konuşmasının satır başları şöyleydi:
“Burası Milli Eğitim Bakanlığı ve bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve aynı zamanda benim doğum günüm. Burası 20 milyondan fazla öğrencinin, 1 milyondan fazla öğretmenin hakları için, milli eğitimdeki tüm yanlış işlerin yürütüldüğü operasyon merkezi. Bugün yine mülakat adı altında öğretmenlere yine zulüm ve işkence yapıldı, yüzbinlerce öğretmenin hakkı yendi. Meclis’e sık sık teklifler getiriyorlar fakat her getirilen teklif durumu bir öncekinden daha kötüye götürüyor. Son teklifin tek bir maddesi ile 1 milyondan fazla öğretmenin diploması yok sayıldı ve öğretmenlik vasfının dışına çıkarıldı. Atama bekleyen 1 milyon öğretmenin mülakatla hayalleri söndürüldü.
Geçmiş yıllarda da yine bu arkamdaki bina AKP hükümetlerinde pek çok operasyonun merkezi oldu. Fetö asıl operasyonunu eğitim üzerinden yaptı. Türkan Saylan’lara, öğretim üyelerine, rektörlere yapılan operasyonlar, Ergenekon kumpasları buradan yapıldı. Okullar ve Türkçe olimpiyatları üzerinden operasyonlar yapılmadı mı?
Fetö gitti ama yerine onlarca yeni Fetö’ler geldi. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm okullarda cemaatler, tarikatlar cirit atıyor. Milli Eğitim Bakanlığı kendi işlerini diyanete, vakıflara ve tarikatlara birer paralel yapı olarak devretmiş durumda. Sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulları değil tüm devlet kurumları tarikatlar ve cemaatler tarafından işgal edilmiş durumda. Zaten mülakatta da bu nedenle ısrar ediyorlar. Seçimden önce Erdoğan söz verip “mülakat kalkacak” dediği halde, kadrolarını tarikatlara ve cemaatlere peşkeş çekmek, tarikat mensuplarını öğretmen yapmak ve yönetim kadrolarını almak için mülakatlara devam ediyorlar. Hem öğretmenlerin hakkını yiyorlar hem de öğrencilerimizin ve ülkemizin geleceğini karartıyorlar. İşte bütün bu işlerin operasyon merkezi arkamda gördüğünüz Milli Eğitim Bakanlığı. Bu nedenle bugün CHP milletvekilleri olarak burada akşamdan beri bir oturma eylemi gerçekleştiriyoruz. Yarın sabah Bakan buraya geldiğinde (onların deyimiyle) kendisinin görevden affını isteyeceğiz. Sonra da Adalet Bakanlığı’na giderek suç duyurusu yapacağız. Neden suç duyurusu yapacağız? Mülakat uygulaması ile hak gaspı yaptıkları için… Eğitim politikaları ile bu ülkenin geleceğini kararttıkları için… Devleti ve tüm okulları tarikat ve cemaatlere teslim ettikleri için… Bu Milli Eğitim Bakanı eğitimci değil, kendisi iktisatçı. Yani ancak iktisattan anlar. Bu Milli Eğitim Bakanı siyaset bilimci, okullara siyaseti sokuyor. Bu Milli Eğitim Bakanı tarikatçı çünkü “ben onlara tarikat değil sivil toplum örgütü diyorum, işbirliği yapmaya da devam edeceğiz” diyor.
Laik, demokratik ve çağdaş eğitime karşı olan, Türkiye Cumhuriyeti’nin dibine dinamit konulan tüm işlerin merkezi arkamda görmüş olduğunuz Milli Eğitim Bakanlığı. O yüzden 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve benim doğum günüm olmasına rağmen tüm etkinlikleri bir tarafa bırakarak burada oturma eylemimize devam ediyoruz. Sonuna kadar da mücadelemiz sürecek.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Adıgüzel ve diğer CHP milletvekilleri gece boyunca 3 derece soğuğa rağmen oturma eylemlerini sabah saat 10’a kadar aralıksız sürdürerek Bakanı istifaya davet eden yazıyı çerçeveletip Bakanlık yazı işlerine teslim ettiler. Sonrasında da Adliye’ye giderek suç duyurusunda bulundular.