Yapılan toplantıda ilk konuşmayı Kayaköy-Akçekese Mahallesi Dayanışma Kültür ve Çevre Derneği adına Hayati Can yaptı. Can, “Burada daha önce iki kez taşocağı açma girişimi mahkeme kararıyla durduruldu. Şimdi üçüncü kez taşocağı açma girişimiyle karşı karşıyayız. Şimdi Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü tarafından özel bir şirkete devredilmek üzere yeni bir ruhsat başvurusu yapılmıştır. Mahkeme kararıyla engellenen taşocağı için daha iki ay geçmeden kamu kurumu aynı başvuruyu nasıl yapar? Mahkemenin verdiği kararın bağlayıcılığı yok mudur? Bu bölge ormanlık alandır. Yalnızca bu bölgeye ait endemik bitki türü bulunuyor. Su kaynaklarımız zarar görecek. Ayrıca kamyonların geliş gidişi gürültü kirliliği yanında can güvenliğini de tehdit edecek. Ormanın bittiği noktada fındık bahçeleri başlıyor. Yani tarım arazilerimiz bulunuyor. Bizler Kayaköy- Akçekese köylüleri olarak çoban ateşimizi yaktık, nöbetteyiz. Mücadelemiz taşocağından kurtulana kadar sürecek. Taşocağı istemiyoruz.” dedi.
Birlikteliğimiz sürecek
Ordu Çevre Derneği adına toplantıya katılan yönetim kurulu üyesi Coşkun Özbucak da, “Burada daha önce de geldik. Taşocağına karşı verdiğiniz mücadelede birlikteydik. Bugün yine buradayız ve verilecek hukuksal ve fiili mücadelede yer almayı sürdüreceğiz. Taşocakları köstebek yuvası gibi her tarafta patlamaya başladı. Topraklarımız, ormanlarımız, sularımız metalaştırıl. Maden ve enerji şirketlerinin pazarı haline getirildi. Bu nedenle verdiğiniz mücadele toprağınıza, suyunuza, ormanınıza kısaca geleceğinize sahip çıkma kavgası. Halk iradesi önemli. Sizler taşocağı istemediğinize göre yasalar, yönetmelikler izin verse de buraya taşocağı açılamayacak, açılmamalı. Halka rağmen çama girişimi olsa da sonuç alamayacaklar. Dernek olarak yanınızdayız, birlikteliğimiz devam edecek. Bakın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkardığı kararnameyle zeytinlikler maden ve enerji şirketlerinin yok etmesinin olanağını veriyor. Ancak halk bunu kabul etmiyor ve hukuksal ve fiili mücadeleyi başlattı. Bizler de aynı mücadeleyi sürdüreceğiz.” dedi.

Muhtarlarında konuşmalarından sonra taşocağı yapılmak istene yere kadar yürüyüş gerçekleştirildi. Mücadele kararlılığı burada da vurgulandı.